Sık Sorulan Sorular

Jinekolojik Muayene Neden Yapılmalı?

Jinekolojik kontroller ülkemizde halen rutine yerleşmemiştir.Birçok kadın yalnızca bir problemi olduğunda jinekoloğa gitmektedir. Bu kontrollerin amacı özellikle rahim ve yumurtalıklarla ilgili sorunları ortaya koymak ve var olan sorunların takip edilmesidir. Bilindiği gibi rahim ve yumurtalıklar karın içinde yerleşmiş organlardır ve sorunları her zaman bir belirti vermeyebilir. İlaveten her ay sürekli değişim gösteren bu organlarda erken devrede saptanan sorunların önüne geçilmesi daha kolay olmaktadır. 

Vajinal Kuruluk İçin Ne Yapmalıyız?

Östrojen eksikliği ve kaybı vajinal atrofi adi verilen vajinal kuruluğa ve tahrişe neden olabilir. Vajinal atrofi, ağrılı cinsel ilişkiye yol açabileceği gibi idrar yolunda bir takım sorunları da beraberinde getirebilir. Sadece vajinal atrofiden şikayet eden kadınlar için krem ve fitil gibi lokal vajinal tedavi seçenekleri vardır.

Fizyolojik Akıntı (doğal akıntı) Nedir?

Doğal akıntılar (fizyolojik akıntılar) yapı olarak berraktır ve sıvı yumurta akını andırır yapıdadır. Genellikle kokusuzdur, fakat bazı kadınlar ekşi bir kokudan şikayet edebilmektedirler. Genellikle kaşıntı şikayeti yoktur ve cinsel ilişkide ağrı, cinsel ilişkide yanma hissi oluşmaz. Bu akıntıların en büyük özelliği aynı şiddette uzun süre ( yaklaşık 1-2 yıl gibi) daha değişik belirtilere neden olmadan, karakter değiştirmeden devam etmesidir. Fakat değişim gösteriprenk değişikliği,koku ya da kaşıntı olursa iyi gözlemlenmeli ve gerekirse muayene için başvurulmalıdır.

Fizyolojik Olmayan Akıntılar Nelerdir?

Fizyolojik olmayan akıntılar vajina veya rahim ağzındaki bir enfeksiyondan dolayı oluşan akıntılardır ve genel olarak "Vajinit" veya "Servisit" olarak isimlendirilirler.

Akıntı Oluşumunun En Sık Sebepleri Nedir?

Vaginal akıntı, vajinal kaşıntı, vajinada yanma, normal olmayan kokulu akıntı şikayeti ile başvuran hastalarda vajinit ten şüphelenilir. Sıklıkla sebep olan mikroorganizma vajınal kültür dışında smear testinde de görülmektedir. Vajinada akıntıya sebep olan ve en sık görülen mikroorganizmalar Trichomonas, bakteriyel vajinozis ve candida (vajinal mantar) dır. Bu tip bulgular varlığında muayene ve tedavi için hekiminize müracaat etmelisiniz.

Doğum Sonrası Oluşabilen Ruhsal Değişiklikler Nelerdir?

Doğumdan hemen sonraki dönem pek çok kadın için adeta bir rüya gibidir. Eve yeni gelen bir bebek aileye neşe ve mutluluk saçtığı kadar stres de yaratır. Annelik duygusu kadınların önemli bir kısmında zihinsel ve duygusal değişikliklere yol açar. Zihinsel ve duygusal durumu etkileyen bu durumları melankoli, depresyon ve psikoz olarak sınıflandırabilir.

Doğum Sonrası Depresyonda mıyım?

Genelde doğumdan sonraki 1 ile 5. günler arasında belirtiler başlar. Hafif depresyonda en sık görülen bulgular halsizlik, isteksizlik, sinirlilik, unutkanlık ve değişik korkulardır. Bunlara genelde uyku problemleri eşlik eder. Biraz daha ileri vakalarda bu belirtilere anksiyete (endişe), panik atak, ağlama krizleri, bebeğe karşı ilgisizlik, ciddi uyku bozuklukları ile ölüm ve intihar düşünceleri eklenir.Bu tip şikayetleriniz mevcut ise bir an önce hekiminize danışmalısınız.

Spiralim Kayar mı?

Rahim içine yerleştirilen spiraller(ria) kayma yapabileceği gibi siz fark etmeden düşebilir de.

Spiralimin Kaydığını Nasıl Anlarım?

Adet düzeninizde değişiklikler olabileceği gibi adet miktarınız artabilir,kasık bölgesinde rahim kasılmasına bağlı ağrılarınız olabilir.Bu tip şikayetleriniz gelişirse doktorunuza danışmalısınız.

Osteoporoz Tedavisine Ne Zaman Başlanmalıdır?

Kemik kitlesi hızla kaybolan kadınlarda tedaviye, mümkün olduğunca çabuk başlanması büyük önem taşır. Tedavi, daha fazla kemik kitlesi kaybını önleyebilir, ancak kaybedilmiş olan kemik kitlesini yerine getirmez. Bu nedenle kemik kitlesi kaybının hızlı olduğu kadınlarda tedaviye erken başlanması önerilmektedir.

Osteoporoz Riski Altında Olup Olmadığımı Nasıl Öğrenebilirim

Özel görüntüleme cihazları, iskeletinizin değişik kısımlarından görüntüler alarak, kemik kitlenizi ölçebilir. Uzmanlar tarafından yapılacak kan ve idrar tahlilleri de kemik mineral kayıp hızları hakkında bilgi verebilir. Bazen bir test yeterli olabilir, ama zaman içerisinde kemik mineral kayıp hızının sürekli kontrol altında tutulması için tekrarlayan testler yapılabilir.

Jinekolojik Kontroller Ne Zaman Başlamalı ve Ne Sıklıkla Yap

İlk adet kanaması olan kızların senede bir defa kontrolü yeterlidir. Evlenmiş veya cinsel yaşamı başlamış olan kadınlarda ise 6 ayda bir jinekolojik kontrol yaptırması önerilmektedir. Herhangi bir sorun açısından takip yapılıyorsa bu aralıklar hekim tarafından sıklaştırılabilir. 

Jinekolojik Kontrolde Hangi Organlar Kontrol Edilmektedir ?

Jinekolojik muayenede vagina dış ve iç bölgesi, rahim ağzı(serviks), rahim ve yumurtalıklar kontrol edilmektedir. Ayrıca her jinekolojik kontrolde meme muayenesi(memede kitle ve sıvı gelmesi kontrol edilir) ve tiroid bezi(guatr açısından) kontrol edilmektedir. Senede bir vaginal smear testi yaptırılması önemli bir konudur. Zira cinsel hayatı başlamış olan kadınlarda bu test özellikle rahimağzı kanseri açısından kolay, ucuz bir testtir. Her jinekolojik muayeneye ilaveten jinekolojik ultrasonografi yapılması da önemlidir. 

Jinekolojik Kontrollerde Hangi Testler Yapılmalıdır?

Herhangi bir sorun saptanmamışsa senede bir servikovaginal smear testi ve ultrasonografi yapılmalıdır. Menopozda ve 40 yaş üzerindeki kadınlarda senelik mamografi de yapılmaktadır. Özellikle yakınlarında(anne,teyze,kız kardeş) meme kanseri saptanan kadınlarda 30 yaşında bazal mamografi yapılması önerilmektedir. Bunun dışında soruna yönelik testler hekiminiz tarafından size önerilecektir.

Gebelikte İdrar Yolu Enfeksiyonu Tehlikeli midir?

Gebelik dönemi idrar yolu enfeksiyonlarına eğilimin arttığı bir dönemdir. Bu enfeksiyonlar basit bir sistit (mesane enfeksiyonu) olabileceği gibi, ciddi bir pyelonefrit (böbrek enfeksiyonu) de sözkonusu olabilir. Özellikle pyelonefrit durumunda bebek de erken doğum gibi ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalabilir.

Gebelikte İdrar Yolu Enfeksiyonu Riskini Azaltmak İçin Ne Ya

Gebelikte idrar yolu enfeksiyonu riskini azaltmak için en erken dönemde idrar kültürü yapılması oldukça etkilidir.İdrar kültüründe üreme olduğunda üreyen bakteriye uygun antibiotik tedavisi verildiğinde gebeliğin kalan döneminde sistit ve piyelonefrit ortaya çıkma olasılığı önemli ölçüde azalır.

Mesaneye ulaşan bakteriler burada hiç belirti vermeden yaşamlarını sürdürebilirler. Buna asemptomatik bakteriüri (idrarda belirti vermeyen bakteri varlığı) adı verilir. Bu durum bir enfeksiyon olmamakla birlikte şartlar elverdiğinde hemen enfeksiyona dönüşebileceği için mutlaka saptanmalı ve tedavi edilmelidir.

Menopozun İlk Belirtileri Nelerdir?

Östrojen ve progesteron salınımının menopoza giriş ile azalması sonucu; gece terlemeleri, sıcak basmaları, gerginlik ve halsizlik gibi bulgular belirir. Birçok kadın, dikkatini toplayamama ve unutkanlıktan yakınır. Bu durum, kadının mesleki performansını ve sosyal ilişkilerini açık bir şekilde etkiler. Östrojen eksikliği, bir süre sonra vajinanın nemliliğini yitirmesine ve kurumasına yol açar. Vajina kuruluğu ya da tip dilinde vajinal atrofi adı verilen bu durum, cinsel ilişki sırasında ağrıya ya da kaşıntıya neden olur. Bu şikayetleriniz muayene sonrasında hekiminizin düzenleyeceği tedavi ile düzelir.Kadınlığın her döneminde olduğu gibi menopozda da jinekolojik takip önemlidir.

Menopozun Fiziksel Belirtileri Nelerdir?

Fiziksel belirtiler: 
- sıcak basması 
- Gece terlemeleri 
- Uykusuzluk 
- Dikkatini toplayamamak 
- Vajinal kuruluk ve ağrılı cinsel ilişki



Duygusal Belirtiler:
- Ruhsal değişiklikler 
- çabuk sinirlenme 
- Gerginlik 
- Depresyon 
- Cinsel isteksizlik

Osteoporoz Önlenebilir mi?

Evet. Kemik yoğunluğunun oluşumunda sürekli bir yapım ve yıkım dengesi mevcuttur.Kemik kütlesi oluşumunda 30'lu yaşlara kadar yapım hızı ön planda iken;30'lu yaşlardan sonra yıkım hızı artmaktadır.Yani deponuzu 30'lu yaşlara kadar ne kadar iyi doldurursanız,yıkımdan o kadar az etkilenirsiniz. Dengeli beslenen, sigara içmeyen ve egzersiz yapan kadınlar osteoporozu kendiliğinden önleyebilirler. Ancak bazı kadınlarda bu çabalar da yeterli olmaz. Yüksek risk grubu olarak tanımlanan bu kadınlarda HRT, osteoporoz gelişimini etkin bir şekilde önleyebilir. Bununla birlikte, HRT koruyucu bir tedavidir. Hastalığı kesin olarak ortadan kaldırmaz. Bu durum, doktorunuz önerdiği surece tedaviye devam edilmesi gerektiği anlamını taşır. Tedavi erken kesilirse, kemik kitlesi kayıpları yeniden başlar.

Kist Nedir?

Kist;etrafı kist duvarı adı verilen ve etrafındaki dokulardan farklı bir doku ile çevrili, sıvı içeren kitledir. Vücutta bulunan hemen hemen bütün dokularda kist ortaya çıkabilir ancak yumurtalık dışındaki organların kistleri çok daha çabuk ve kolay belirti verebilir. Bunun nedeni diğer organlarda meydana gelen kistlerin bu organların fonksiyonlarını bozmalarıdır. Yumurtalık kistlerinin bir kısmı da bu şekilde fonksiyon bozukluğu yaratarak belirti verirken çok büyük bir bölümü de ne fonksiyonlarda bir kayba neden olur ne de uzunca bir süre belirti verir.

DOKTOR HANIM FSH DEĞERİM 15 ÇIKTI.ERKEN MENOPOZA MI GİRDİM?

FSH DEĞERİ 12 NİN ÜZERİNDE OLDUĞUNDA OVER REZERVİNİN AZALMAYA BAŞLADIĞINI ANLIYORUZ.ANCAK TEK ÖLÇÜMLE BUNA KARAR VEREMEYİZ.ADETİN 2.YADA 3. GÜNÜ FSH VE E2 DEĞERLERİNE BAKILIP TEKRAR DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR.